24 Şubat 2008 Pazar

eski fotoğrafları yüklemeye devam ediyoruz.. tembelliğimizin açığını kapamaya çalışıyoruz.. bu fotoğraf da Atike'nin ateşli geçirdiği günlerde çekilmişti.. hani şu 4 dişini birden çıkardığı o kabus dolu günlerde... kızcağazım birkaç gün böyle çıplak dolaştı maalesef.. sürekli ateş düşürücü vermemize rağmen ateşi çıkmakta ısrarlı davrandığı için biz de birşeyler giydirmeye çok cesaret edemedik. bir aydan fazla bir süredir Atikecik bu salıncakta uyuyor.. ayakta sallama girişimlerini şiddetle reddeden Atike'yi, anneannesi uyutmak için türlü yöntemler denedikten sonra araba koltuğunun içine koyup havada sallamayı denemiş.. sonuç fevkaledenin fevkinde:) hiçbir şekilde uyumayan güzel kızım sezsizce kendini sallattırmış ve hemen de uyuyakalmış.. yalnız bu yöntem kolu ve beli saniyesinde mahvedebilecek bir yöntem . ben bir kere salladım da ordan biliyorum.. birkaç gün sürekli belim ağrıdı.. Annem de ne yapsın " çocuk bakmak kolay değil ne yapalım" dedi ama bir çözüm bulmak gererekiyordu. araba koltuğunda sallatırdığına göre kendini, herhalde salıncakta da salattırır kendini diye düşündüm ve şu çok meşhur bisikletçiler çarşısına gidip kızıma cici bici pembiş bir salıncak aldım.. artık çok rahatız..




bu günlerde İstanbul'da havalar çok güzel.. cemrenin de etkisi olabilir.. kar yağdıktan sonra müthiş bir güneş geldi.. evin içinde dört duvara hapsettiğim kızım ve annemle iki gündür azıcık da olsa dışarı çıkıyoruz.. gezecek çok yerimiz yok cadde üzerinde bir gidiyoruz ve bir de geliyoruz. ama bu bile o kadar iyi geliyor ki insana... özellikle uzun uzamandır kapalı havadan sonra güneşi görmek bile çok güzel..

20 Şubat 2008 Çarşamba

20 ŞUBAT

Uzun zamandır bir türlü yazmayı başaramadım.. Resimler birikti.. Yazacaklar birikti... Artık eskiden eskiden gelerek bugüne yetişmeye çalışacağız.. Bugün Atike tam 10. ayını doldurdu.. Düşününce o kadar inanılmaz geldi ki... Geçen sene bu zamanlar evdeydim.. Yatıyordum.. Çünkü sancılarım başlamıştı ve Atike daha çok küçüktü doğmaması gerekiyordu.. Şimdi ise kucak dolusu bir kızım var.. Bana tepki veren, kendini sevdiren, dediğimi anlayan ve istediklerini anlatmaya çalışan.. Rabbime binlerce, yüzbinlerce şükürler olsun.. Bu resimleri ablamlar bize geldiğinde çekmiştim, bir türlü yüklemek nasib olmamıştı.. Atike'nin yanındaki ablamın kızı Elif Beyza.. İsmiyle müsemma bembeyaz bir kız... Atike yanında küçücük kalmış... Beşiğe koydum onları. O kadar hoşlarına gitti ki..
Bizim ki fotoğraf makinesini çok sever oldu.. Onun resmini çekmek iyice güçleşiyor.. Çünkü makineyi elime alır almaz yakalamak için uğraşmaya başlıyor.. Özellikle yakından çekmek istiyorsam...
Ablam Elif'in saçını bağlıyor, aslında ben de çok istiyorum ama kızımın saçı o kadar yavaş uzuyor ki... :) ancak tepesine bir ufacık tutam toplayabiliyorum, o da bir süre ancak duruyor sonra dağılıveriyor.. Atikecik "ben de isterim" der gibi zavallı zavallı bakmış... Üzgünüm kızım bir süre daha beklememiz lazım..
Atike'nin diğer yanındaki de oğluşumuz Ahmet Hamdi... Bizimki aralarında o kadar bücür, o kadar şirin durmuş ki... Tam küçük Hüsamettin pozunda... Özellikle ellerini tutuşu bitiriyor beni:)
Dışarı çıkmak üzereyiz.. Anneannenin kucağında çok da rahatız.. Pembiş montumuz ve pembiş şapkamızla şirin şirin dolaşacağız...
Bu da sucu Atike:) taşımak ya da ittirebilmek şu an için hayal ötesi :) Bizimki ancak onu, tutunup kalkmak için kullanıyor.. Özellikle tam dolu olunca damacanamız Atike'nin en vazgeçilmez oyuncaklarından..

Gelelim son zamanlardaki gelişmelerimize.. Dün akşam itibariyle yedinci dişimize merhaba dedik... Bir kaç gündür eskisi gibi olmayan iştahının da sebebini böylece bulmuş olduk... Üstte dört, altta da üç dişimiz olmuş oldu...

Diğer gelişmemiz; artık Atike'nin isteklerini bağırarak ifade etmeye başlaması.. Bu aylarda normal olduğunu biliyorum ama yine de geçmeyecek, böyle kalacak diye korkuyorum.. Sorduğum bir doktor "sabır ve anlayışla bekleyin" dedi.. Ama ne zaman geçeceği konusunda bilgimiz yok:(

Artık bir kaç saniye de olsa tay tay durabiliyor ama durduğunu farkedince hemen kendini yere bırakıveriyor... Yine de eskiye göre çok daha cesaretli...