Benim sesimi çıkarmadığımı farkedince yeni sulara açılmaya karar verdi miniğim.. Ve bezlerini koyduğum yerden itinayla, tek tek hepsini çıkarıp yere attı:)
Odanın en son hali de bunun gibi bişey işte.. Atike hevesini alıp dağıtmaktan vazgeçince annesi odayı tekrar eski haline getirdi.. Acaba doğru olan yöntem bu mu çok merak ediyorum. Yani çocukları kendi haline bırakıp denemelerine fırsat mı verilmeli, yoksa bazı yerlerde sınırları olduğunu öğretip "hayır"ı mı öğretmeli? Ama Atike ben "hayır" deyince bana gülüyor:) O gülünce ben de gülüyorum. Acaba "hayır" nasıl öğretilir ki...
Bu da kaşık havası oynayan Atikecik:) Aslında bu yazmayla, battaniyesiyle ya da bu boylarda bulduğu bütün kumaşlarla benim güzel kızım "ceee!" yapıyor bize.. Hiç bıkmadan usanmadan dakikalarca yüzünü örtüp örtüp tekrar açıyor... Biz de her defasında "ceeee" deyip gülüyoruz.. Bu sefer elinden hiç düşürmediği kaşıkları da çıkıvermiş fotoğrafımızda.. Eee onlar olmasa biz ne yapardık. Bizim canımız, diş kaşıyıcılarımız bazen biri bile işimizi görmüyor, ikisini aynı anda kullanıyoruz:)
Bebek arabası benim tek başınayken Atike'yi dışarı çıkarabilmem için biraz ağırca.. Ben de baston alma arifesindeyim.. En hafif bastonlar 4 kilo civarında .. Poşet ise gramlık bişey.. Acaba kızımı poşete koyup taşısam nasıl olur:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder