Benim güzel kızım yerde gezme olayında profesyonelleştiği için artık yukarılara göz dikmeye başladı.. Birinci olarak da nasibini kitaplığımız aldı.. Biri Atike kucağında koltuğa oturmayagörsün hemen kucaktan hızlıca iniliyor, kitaplığa doğru koşar adımlarla emekleniyor ve sonra tutan kişinin ellerinden kurtulup çabuk çabuk en üst raflara doğru tırmanılıyor.. Bu kadarla kalsa yine iyi! Bu aşamadan sonra da rafları karıştırmaya başlıyor.. Ne bulduysa alıp inceliyor, ağzına sokmak istiyor, elinden alınca da ağlıyor:( İstanbul'a kar yağdığı sıralarda babaannemiz burdaydı.. Ama resimleri yüklemeye bir türlü fırsat bulamadığımdan ancak bugüne kaldı.... Kardan dolayı evde mahsur kalan aile de Atikecik için bulunmaz bir fırsattı.. Hiç şüpheniz olmasın bu fırsatı sonuna kadar kullandı..
Kar yağmadan hemen önce amcamız da burdaydı ama o bir gün kalıp gitti... Atikeciğe yeni oyunlar öğretme girişimlerinden biri aşağıda... (yalnız bizimki ne kadar şaşkın görünüyor:))))
Uyutma meselesi iyice zorlaştığından dolayı salıncak aldığımızı önceki yazılardan birinde anlatmıştım...Yalnız bizim kız için öyleee yatıp sallanmayı beklemek ve uslu uslu uyumak bazen(!) çok dayanılmaz bişey oluyor. Bir değişiklik yapıp ters dönüyor, aşağı doğru kaymaya çalışıyor, olmuyor, kalkıp bir yerleri incelemeye çalışıyor... zor oluyor, çok zor oluyor...
Böyle bir hareketliliğe de salıncağın emniyet kemeri çok dayanamıyor.. Biz de anne yöntemini denedik:) Bir yazmayla bağladık ekstradan.. "ne varsa eskilerde var mirim...Oyuncak kutusundan sonra bilgisayar çantası da Atikeciği ağırladı:)
Son bir haber: Kızımın alt 4. dişi teşrif etti.. Son günlerdeki huzursuzluğunun sebebi de böylece anlaşılmış oldu.. artık 8 dişli güzel bir prensesiz:)
12 Mart 2008 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder